Sayfalar

11.06.2014

Yaz Moskova'da Soğuk Geçebilir

CSKA Moskova için beklentilerin karşılanamadığı bir sezon daha geride kalacak. Geçen yıllarda olduğu gibi Avrupa’nın açık ara en yüksek bütçeli kadrosuyla sezona başlayan Rus ekibi Milano’daki Final Four’da önce Maccabi’ye, üçüncülük karşılaşmasında da Barça’ya kaybederek istediğini yine elde edemedi. VTB Birleşik Ligi’nde ise Kuban karşısında 2-0 geride oldukları seriyi 3-2 kazanıp yarı finalde de Unics Kazan’ı süpürerek finale yükseldiler, muhtemelen şampiyonluğu da kazanacaklar ancak bu sezonun onlar için kötü geçtiği gerçeğini değiştirmeyecek.

Peki, Avrupa’da son yılların en yüksek bütçeyle kurulan ve önümüzdeki yılda muhtemelen öyle olacak CSKA’sı gelecek yıl başarı için neler yapacak? Gelin bir göz atalım.



Kadın basketbolundaki Ekaterinburg takımı için ‘’paranın kurabileceği en iyi takım’’ söylemi kullanılır. CSKA Moskova da bütçe bakımından en yakın rakiplerinden neredeyse 2 kat daha yüksek bütçeli bir takım. Tam 44 milyon euro! Ama kadın basketbolunda Galatasaray, erkeklerde de bu yıl Maccabi önceki 2 yılda da Olympiakos bütçenin her zaman başarıyla doğru orantılı olmayacağını kanıtladılar. Peki, Galatasaray, Olympiakos ve Maccabi örneklerinde başarıyı kazandıran en önemli x faktörü ne oldu? Ben söyleyeyim, ‘’coaching fakrörü’’. Ekrem Memnun olsun Ivkovic olsun Blatt olsun hepsi inanılmaz bir koçluk başarısı gösterdiler. Saha içini muazzam yönettiler, oyuncularından maksimum katkıyı aldılar. Olympiakos’un İstanbul’da şampiyon olduğu yıl takıma sezon ortasında takıma katılan Dorsey’nin verdiği katkıyı hatırlarsınız. O Dorsey, Olympiakos ile imzalamadan önce Laboral’de istenmeyen adam ilan edilmişti, hatta Laboral ondan kurtulmak için para ödemeye dahi hazırdı. İlk tur gruplarını Laboral forması giyerek geçiren Dorsey, Top 16, Playofflar ve Final Four’da Olympiakos’a kimsenin beklemediği katkılarda bulundu, kilit adamlardan biri oldu. Spanoulis etrafına Ivkovic tarafından yerleştirilen Dorsey gibi doğru parçalar Olympiakos’a şampiyonluğu getirdi.  Yine Ekrem Memnun’lu Galatasaray takımı bütçesinde küçülmeye gitmesine rağmen, rotasyonundaki son oyuncusu dahi yıldız sayılabilecek Ekaterinburg takımını mağlup edip finale çıkmayı başardı, finalde de dar rotasyonlarına rağmen ezeli rakibini mağlup edip Avrupa’nın 1 numaralı kupasını kazanmayı başardılar. Yine bu yılki Maccabi örneği..  Sezon içerisinde en önemli oyuncularından Shawn James’i sakatlık sebebiyle kaybettiler. Ama onu çok fazla aradılar mı? Hayır, aramadılar. Sezon başında Cantu’dan kadroya dâhil ettikleri, Shawn James’in sakatlığından önce fazla süre almayan ve sadece 3 sayı ortalamasıyla oynayan Alex Tyus’dan koç David Blatt muazzam katkı aldı. Elindeki malzemeden en lezzeti yemeği yapmayı başaran Blatt son yılların en düşük bütçeli Maccabi takımıyla Eurolig’i kazandı. 44 milyonluk Messina’nın CSKA’sı ne yaptı? Son yılların en kötü Panathinaikos’unu playofflarda son maçta geçebildiler, Final Four’da ise oynadıkları 2 maçı da kaybedip dördüncü oldular.

Cska’da Neler Değişecek?

Herkesin bildiği bir şey var ki Ettore Messina takımdan ayrılacak. Messina’nın kariyerine ve geçmişte başardıklarına saygım sonsuz, ancak kariyerinin düşüşte olduğu da açık. Messina’nın 2 sezondur saha içini etkileyecek hamlelerdeki yetersizliği, süre dağıtımındaki istikrarsızlığı, oyuncularından maksimum verimi alamaması, (Özellikle normal sezonda Teodosic ve Krstic’ten beklenen katkı alınamadı, ne zaman Teodosic direksiyona geçti, süresi arttı, yine aynı şekilde Krstic daha fazla kullanılmaya başlandı, CSKA’nın oyunu da seviye atladı. Yine sezon genelinde de Teodosic’in partnerleri Pargo ve Jackson’ı, Messina sisteme tam anlamıyla dahil edemedi, o ikiliden verim alamadı. Teodosic’in olmadığı PAO maçlarında CSKA’nın setleri uygulamadaki, skor bulmadaki sıkıntısını açıkça gördük.) yine İtalyan koçun oyuncu grubuyla olan ilişkisi, (CSKA Başkanı Vatutin yaptığı açıklamada, ‘’Messina bütün iyi insanları her şeye hakim olmak adına kırdı. Ayrıca oyuncularla ilişkisi çok kötü. Otoriter olmak isterken her şeyi berbat ediyor ve grubu kaybediyor.’’ ifadelerini kullandı.) gereksiz ısrarları (3 uzun gibi) onun 2 yıllık CSKA macerasını iki taraf içinde hatırlamak istemeyeceği şekilde geride bıraktıracak.

Messina’nın yerine geçmesi muhtemel en önemli iki aday; Davit Blatt ve Fotis Katsikaris. Blatt’den bahsetmeye gerek yok sanırım. Kendisi yolu ülkemize de düşen, kovularak buradan ayrılan ve 3 hafta önce Eurolig’i kazanan adam. CSKA’yı değiştirebilecek en güçlü aday. Diğer aday Katsikaris’de Avrupa’nın elit diyebileceğimiz koçlarından. Bilbao’da 3 verimli yıl geçirdi, 2011’de ACB’de ikinci oldu, 2013’te de Bilbao’yu Eurocup finaline taşımayı başardı. Blatt’in koltuğunu devralıp Rusya Milli Takımı’nın başına da geçmişti ancak anlaşmazlıklardan dolayı o koltukta 1 yıl dahi oturamadan istifa etti. Geçenlerde Trinchieri ile yollarını ayıran Yunanistan Milli Takımı ile 3 yıllık sözleşme imzaladı. Şu anda CSKA’nın Blatt’den sonraki ilk tercihi gibi gözüküyor. Hangi koç gelirse gelsin Moskova’da zamana ihtiyacı olacaktır. Son yıllarda milyonlarca euroyu sokağa döken Rusların Blatt, Katsikaris veya bir başkasına karşı sabır göstermesi gerekli. (2012’de Eurolig’i 2.olarak tamamlayan Kazlauskas ile yolları ayıran bir takımdan bahsediyoruz ki oynadıkları oyun son 2 yılda CSKA takımının oynadığı oyundan çok daha etkiliydi, final maçını da sakallının tayfasına mucizevi bir şekilde kaybettiler. ) Sabır gösterilecekse kişisel görüşüm Blatt’in Moskova için en uygun tercih olacağı. Messina’nın verim alamadığını söylediğim Pargo-Jackson ikilisi Blatt’in elinde çok daha verimli olacaklardır. Bu ikili Blatt’ın Maccabi’de kullandığı guard tipine benzer oyuncular ki Pargo ile daha önce Maccabi’de de çalışma fırsatını bulmuştu. Ancak ısrarla söylediğim gibi Blatt-CSKA birlikteliği gerçekleştirdiği takdirde zamana ve sabra kesinlikle ihtiyaç var. CSKA’nın 2 yıldır Messina yönetiminde oynadığı oyunla Blatt’in Maccabi’si arasında dağlar kadar fark var. Kullanılan oyuncu tipleri, saha içi roller, oyun temposu, akıcılık gibi. Tabi ki Maccabi’de ki bütçe ve hedef ile CSKA’da ki bütçe ve belirlenen hedefler de bir değil. Moskova’da hedefe oranla iyi bir bütçe olmasına rağmen bu durumun sadece koçların işini kolaylaştıracağını söyleyemeyiz, ne kadar çok para harcanırsa olası bir başarısızlıkta da eleştiriler bir o kadar sert olacaktır. Bu da ister istemez koçların ve oyuncuların üzerinde baskı yaratacak başka bir etken.

Moskova da koç değişimi haricinde kadroda da bazı değişimlerin olması bekleniyor. Zozulin, Vorontsevich, Micov, Teodosic, Krstic ve Krhyapa'nın sözleşmeleri sona eriyor. Ancak Khryapa ve Krstic’in takım opsiyonları bulunmakta. Khryapa’nın takım opsiyonunun kullanılmaması büyük sürpriz olur. Ancak Krstic için aynı şey geçerli değil. Teodosic ve Krstic’in Ivkovic yönetiminde tekrar yapılanan Efes’e gideceği söylentileri had safhada, ki en mantıklı senaryo da bu gözüküyor. Kadroda geriye kalan Fridzon, Jackson, Pargo, Weems, Kaun ve Hines’ın kontratları devam ediyor, bu isimlerin geleceğini gelen koç belirleyecektir. Örneğin, Jackson yönetim tarafından kadroda düşünülmüyor olsa dahi takımın başına daha önce onla çalışmış Katsikaris gelirse bu durum değişebilir, yine benzer bir durum Pargo-Blatt ikilisinde de geçerli olabilir.

Bütçe konusunda da bazı dedikodular var.  EH’ten Nikos Varlas haberinde CSKA’nın sahiplerinin bütçe konusunda bazı kısıtlamalara gidebileceğini yazmış. Ancak %25-30’luk bir kısıtlamaya gidilse dahi hala Avrupa’nın en yüksek bütçesine sahip olacakları yazılmış ki doğru. Real ve Barça’nın önümüzdeki yıl bütçesinde artış beklenmiyor. Ekiplerimizden FB ve Efes’in de bütçe olarak CSKA’yı geçmesi pek ihtimal dahilinde değil. Son şampiyon Maccabi de bu yılki bütçesine benzer bir parayla yola devam edecektir, Yunan ekipleri de Spanoulis&Diamantidis etrafına yerleştirdiği parçalarla yoluna devam edecek gibi duruyor.

Yaz dönemi CSKA için son yıllarda olduğu gibi hareketli geçecek. İnandığım bir şey var ki takımın başına kim gelirse gelsin CSKA son iki yılda oynadığı oyundan daha iyisini oynayacaktır. Ama onların iyiye gitmesini beklediğim oyunlarının, son iki yılın intikamını almak isteyecek Real’e, koç değişikliği yapmayacak olsa da kadrosunda CSKA gibi değişime gitmesi beklenen Barça’ya, son şampiyon Maccabi’ye, yaz dönemini hareketli geçirecek Obradovic’li Fenerbahçe’ye, Ivkovic ile yapılanan Efes’e, Yunan ekolleri Olympiakos ve Panathinaikos’a yetip yetmeyeceği büyük bir soru işareti...

Hiç yorum yok: